27 Aralık 2010 Pazartesi
18 Aralık 2010 Cumartesi
bu bi reklam lan..!
Onu ilkin ‘Arızalı birey özgür bireydir’ sloganıyla kapuskalı sofraların lezzeti olarak tanıdık..
Ve o şimdi ;
Silikonlu dudaklarda tebessüm,
fırçalanmamış dişlerde bakteri olarak geri döndü..
Bütün bildiklerinizi ve size anlatılanları unutup dr.Murphy’nin kristal fanusuna dalınız..ve kendinizi üzmekten bir kez vazgeçip bağırıp çağırmadan onunla kafa kol ilişkisine giriniz..
O...dr. Murphy...
Sivastapol kuşatmasında bir nefer..
Yaz sıcaklarının sinek öldüren ilacı..
Imf heyetinin olmazsa olmaz reçetesi..
Kılı kırk yarıp geçtiği yolları,güncel değerlendirmeleri,Kayseri’nin pastırmasını,Antep ‘in fıstığını sizlerle paylaşmaya geldi...
Çalsın davullar..oynasın kızlar..
17 Aralık 2010 Cuma
Oblomov'u seviyoruz. Yaşasın Oblomovluk!
"Baş kahramanı Oblomov adında bir Rus soylusudur. Oblomov kendisi için hep yeni projeler üretir ama tembelleğinden bir türlü bunları hayata geçiremez. Durumu daha da kötüye gitmeye ve toprağını kaybetmeye başlar. Oblomov aslında yazarın Rus aristokrasisine bir eleştirisidir. Romanın kahramanlarından Stoltz ise disiplin ve çalışkanlığıyla Avrupa'yı simgeler. Oblomov'un karekteri "Oblomovluk" diye bir kavramın doğmasına da yol açmıştır. Bu kavram aşırı tembelliğin en güzel ifadesidir."
"The main character of the novel is a lazy person who can not manage any task or priorities in his life."
"If a things worth getting out of bed for, it can be safely put off until later."
"Rus edebiyatının hiçbir kahramanı, ne Raskolnikov, ne Mişkin, ne Prens Andrey,eski Rus insanını, hatta bütün Doğuluları Oblomov kadar açıklıkla, en özlü yanıyla temsil etmez. Doğu, belki de ilk defa olarak Gonçarov'un bu büyük eserinde kendi kendini tanımaya, Batı'dan farkını anlamaya başlamıştır. Oblomov klasik kahramanlar gibi genel bir tip, Don Kişot gibi, Tartuffe gibi insanlığın bir halini göstermekle birlikte, zamanına, çevresine sıkı sıkıya bağlı bir insandır."
16 Aralık 2010 Perşembe
İskoç erkeğinin rahatına özenmiyor değilim.
15 Aralık 2010 Çarşamba
'Tanrı sırf seninle uğraşmaz' mışmış!
Sar başa bozuk plak gibi ya da sarma dur dur dur çünkü şu an şu saniye kavga çıkarıcam ve sen buna sadece kızıcaksın blog.
Bazı şeyler küfür mekanizmama dokunuyor.
14 Aralık 2010 Salı
Cansu'yla konudan konuya köşesi
Böyle börek mi olur demeyin. Makarnalı böreklerinizi yanınıza alın ve dinleyin.
Beton duvarlar arasından biraz huzur bulmak için kafasını dışarı çıkaran her 100 insandan biri misin. Belki farkında değilsin ama öyle bulutları ararken asıl amaç gelecekle ilgili hayal kurmak. Biraz cesaret, biraz ilham iki dk sonra puf olsa da yapıcaksın bunu hem de eşşek gibi. Öte yandan bahçedeki toprağı örten dökülmüş yapraklara bakarken hop geçmişe gidiyosun.Amaaaa işte asıl mesele şu ki lütfen kafede laf anlatmakta olduğun kimsenin gözlerinin içine bak. Yoksa hemen merak eder anlattığın şey sırasında nerelere gittiğini . Şimdiki zamanda ol lütfen. Göreceksin ki karşındakinin gözü dönmüş biraz.
Şimdi konuyu biraz dağıtmak için daha fazla saçmalamak gerekti. Aslında yukarı aşağı, gelecek geçmiş ilişkisinin farkına varınca bir süre nereye bakacağımı ben de şaşırdım. Malesef aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık. Bana alışkanlık olmuş pencereden hep bir yukarı bakarım gökyüzünü ararım ama dün mesela karşı duvarın cephesini kaplayan işçilerin sıska götlerinden öteye gidemedim. Malesef sanırım murphy gibi benim de hayallerimin orta yerine kurulmuşlardı götler. O yüzden sen işini bilirsin okuyucu. Çok fazla karışmıyorum.
13 Aralık 2010 Pazartesi
Makarnalı Börek (Yalancı Su Böreği)
MALZEMELER
- 1 paket kelebek ya da iri boy erişte makarna ya da kıyma
- 3 yumurta çift sarılı
- 1 çay bardağı sıvıyağ
- 1,5 su bardağı soğuk süt
- 2 yemek kaşığı yoğurt
- 3-4 yemek kaşığı tereyağı
- 1 tatlı kaşığı bok
- 3 adet yufka yürekli insan
- 300-400 gr. yağlı beyaz peynir
- 1 demet maydanoz
- 1 adet vibratör
- 1 adet kırbaç
TARİF
- Makarnayı haşlayın ve süzün. Beyaz peyniri bir çatal yardımıyla ezin. Maydanozu doğrayıp makarna ve peynirle birleştirip karıştırın. Kıymaları soğanda kavurun ve biraz kaymakla muzu eritin, aldığımız soğanları elma gibi yiyin. Patlıcanları ne yapmanı gerektiğini siz iyi biliyorsunuz...
- Daha sonra tereyağı eritip ılıtın. Süt, yumurta, yoğurt, sıvıyağ ve ılımış teryağını karıştırın. Fırın tepsisini yağlayıp yufkanın bir tanesini tepsiden taşacak şekilde yayın. Hazırladığınız harçtan yufkanın üzerine gezdirin. Gezdi mi?
- Haşlanmış makarnanın yarısını yufkanın üzerine dökün. Yarsını da haşlanmış bir şekilde yiyin ve üstüne su için bakalım ne olacak. İkinci yufkayı tepsinin içine büzerek yerleştirin, büzerekten ne anladın?. Kalan makarnanın tamamını, tze sıçılmış portakal suyunda şöyle bir gezdirin, ikinci yufkanın üzerine yayın. Sütlü harçtan tekrar makarnanın üzerine gezdirin.
- Son yufkayı da makarnaların üzerine yerleştirin. Sütlü harçtan tekrar üstünden gezdirdikten sonra, yapının yanlardan taşan yufkayı tepsinin üzerine doğru kapatın, bir gül şeklini alsın. Kalan sütü harcın tamamına, son katı söküp bir fırça yardımıyla evin her yerini boyayın. 180 dereceli fırında pişirip sıçarak servis yapın.
- bütün bunları neden okudunuz?
- Yemek yapmaktan anlar mısın?
- Ne anladın şimdi allah aşkına?
9 Aralık 2010 Perşembe
7 Aralık 2010 Salı
Taze Sıçılmış Portakal Suyu
Sanat tarihi soruları çalındı!
6 Aralık 2010 Pazartesi
İki Çift laf
siz kimliği belirsiz okuyucular tarafından en çok ilgi gören yazımız oldu.
Google üzerinden bize yönelen okuyucu kanalları en çok ta domuz kesimhanesi isimli yazının aratılması sonucu olmuş.
Bu veriler için ne diyeceğiz?
ne demeliyiz?
neden böyle oldu Türkiye bir şeyler söyle?
domuzun etinden sütünden tiksinmeyi bir kenara bırakırsak bilfiil kendisinden bile nefret edilebilen bir yurtta
bu gizli ilgi neden?
faydasız bilgiler ekibi merakta !!
ekip kendi kendine yiyor !
neden yarabbim bu domuz kesimhanesi fetişi?
bu sayfaya domuz kesimhanesi araması üzerinden gelip sağa sola bakınıp sonra gerisin geriye çıkan giden yüzlerce vatandaşa sesleniyoruz ;
evet yahu neden bu kesimhane merakı?
susma ! susarsan sadece susmuş olursun..
5 Aralık 2010 Pazar
nasıl desem
İlk yazım olduğu için kendimi tanıtma gereği duydum ama geçti.
Biraz nemalanmak gerekirse bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim diyip bana kim olduğumu soyleyebilirsiniz. Bana kimsin sen de diyebilirsiniz.
-Kim bu şimdi?
-Delikten bak.
Salyasız kuçuları, kokusuz çorapları,kenesiz çayırları böyle güzel şeyleri çağrıştırıyor bana faydasız bilgiler ama hiçbir zaman kartuşsuz bir yazıcıyı, şekersiz bir çayı değil. Asla!
Kendisinden bir şey öğrenemeyeceğimiz bir insan olmadığıyla ilgili bir lafı faydaya uygularsak cidden mütevazi bir blog ismi. Nasıl mı uyguladım: Birinin faydalanamayacağı bir bilgi yoktur. Bu durumda faydasız bilgiler tamlaması var olmalı mıdır? Vazgeçtim felsefe yapar gibi olan o kişi ben değilim.
Anket ve şarkı listesiyle burası cidden şıklaştı ama biri desin nedir sucuk niyetli : (
Çalma Listesi
Ne zamandır yapmak istediğim bir şeydi bu çalma listesi. Değişik başlıklarda listeler oluşturabilirim diye düşünüyordum, başlangıç biraz ağır oldu. "Ağır Abiler" dedik aradan iki şarkıda biz iteledik, zamanında çeşitli insanlarla yaptığımız daha önce bir yerde paylaşılmamış olan şarkılar.
3 Aralık 2010 Cuma
Okuyucu ile başbasa 1
Sevgiyle kalın..
Rumuz ; kırkından sonra azanı teneşir paklar..
Cevaben..
Rumuz kırkından sonra azanı teneşir paklar..henüz midemin dahi bulandığını söyleyemeyeceğim..üzüldüğüm şu ki bile bile lades diyorsunuz..ama sizi anlıyorum..bende henüz ilk gençlik dönemlerinde masturbasyona ilgi duyar her defasında bu son deyip yine tekrarını yapardım..korkunç bir pişmanlık içindeydim o sıra..ama bu hep sürdü..ta ki sevgilimin olayı fark edip yardımcı olduğu döneme kadar..simdi bende size yardımcı olacağım sevgili okurum..
Olaya iki sekilde bakalım ;
1/ kocanız hem kel hem fodulsa şayet haklılık payınızda yok değil..
2/ ama her gün her günde tatlı yenmez..
sucun kimde olduğunu anlamak için sizinle yazışmak yerine görüşmeyi tercih ederdim..zira görüştüğümüzde göreceksiniz ki anya ile konya arası 15 dakikayı geçmiyor..kocanızın performansı şayet sadece is dünyasına yetiyorsa bir sorun var zira size ayırmadığı her zaman diliminde siz biraz daha azıyor pardon üzülüyorsunuz..bakın size bir önerim var sevgili Teneşirpaklar ..bırakın bir kez de doktorunuz paklasın sizi..al pak olun..yakın plan takılın uzak plan kalın..ama her derde deva için bana salt mektup atmayın..
her gün tatlı yenmeme olayı ise tatlının tadının her gün aynı kalmadığındandır..bu durumda ya tatlıyı değiştirin yada arada bir tuzluda atıştırın..serpin serpiştirin tuzu her bir yanınıza..göreceksiniz ki suçluluk kompleksi aldı başını gidecek..
sevgili okurum ;
bastan soyleyeyım kı intihar düşüncesini ise size hiç yakıştıramadım..yani inanın bana saçmaladığınızı düşündüm..dünyada her bir şeyin çaresi var..oturun oturdugunuz yerde,atın kafanızdan bu düşünceleri...doktorunuz olarak diyorum ki gelin yüzyüze konuşalım..yüzünüzü göreyim rahmet okutayım size..salına salına gelme yanıma daha kimsin nesin anlayamadım çünkü..yavaş olun..bakın daha 4 ay olmuş 4 yılda olabilirdi..insanın kendine engel olması zordur bazen,mesala bende kendime engel olamam arada bir,kötü bir şey değil ki bu..salın kendinizi çayıra mevlam mutlaka kayıra...
Ben ahlaksız teklifiniz Dr.Murphy, yıkılmaya yüz tutmuş yuvaların rahmeti bereketi...
Hayata dair yasa hükmünde kararnameler..
* Birine bir makinenin calismadigini kanitlamaya calisirsaniz, makine o anda
calisacaktir.
ANDREW YOUNG YASASI
* Eger 100 isadami yasal olmayan bir is yapmaya karar verirlerse, o is yasal
olur.
AXWELL'IN CIKARDIGI SONUC
* Eger havayi soluyabiliyor ama suyu icemiyorsaniz geri kalmis bir
ülkedesinizdir. Oysa, suyu icebiliyor ama havayi soluyamiyorsaniz kalkinmis
bir ulkedesinizdir.
LOFTA'NIN GOZYASLARI
* Hic kimse sizi kendinizi iyi hissettiginiz zaman terketmez.
FANT YASASI
* Bir eliniz dolu iken diger elinizle kilitli bir kapiyi acmak zorunda
kaldiginizda, anahtar kesinlikle elinizin dolu oldugu
taraftaki cebinizdedir.
MONLY'NIN KURALI
*Mantik, yanlis sonuca ozguveninizi yitirmeden sistematik bir bicimde ulasma
yontemidir.
FULTON'UN YERCEKIMI YASASI
* Dusen bir nesneyi sakin tutmaya calismayin. Birakin dussun, daha az zarar
gorecektir.
CAMPBELL YASASI
* Ne kadar az is yaparsaniz, isleriniz o kadar yolunda gider.
KOVAC'IN YASASI
* Telefonda yanlis numara cevirdiginizde, asla mesgul calmaz.
ANONIM BIR YASA
* Beklenmedik bir yerden gelen para, beklenmedik bir harcamaya gider.
ONEMLI INSANLAR KURALI
* Buyuk hayranlik ve saygi duydugunuz insanlarin derin dusuncelere daldigini
gordugunuzde, olasilikla ogle yemeginde ne yiyeceklerini dusunuyorlardir.
YASENEK'IN GOZLEMI
* Opusen insanlar birbirlerine o kadar yaklasirlar ki, birbirlerinin
hatalarini goremezler.
ARLEN YASASI
* Bir yerden ayrilirken, insanlarin size ne kadar iyi davrandiklarini gormek
cok ilginctir.
MURPHY ILKESI
* Iyi bir yanlis yapmanin her zaman bir yolu vardir.
MURPHY'NIN ONARIM KONUSUNDAKI YASASI
* Ufak bir arizayi gidermeye calisirken, daha onemli bir arizaya neden
olursunuz.
MURPHY'NIN 2 NOLU OLCUTU
* Her is dusundugunuzden daha uzun surer.
MURPHY'NIN 3 NOLU OLCUTU
* Birkac isinizin birden ters gitme olasiligi varsa, kesinlikle size en cok
zarar verecek is ters gidecektir.
MURPHY'NIN 4 NOLU OLCUTU
* Ne zaman bir isi yapmaya karar verirseniz, o anda yapmaniz gereken bir
baska is cikar.
MURPHY'NIN 5 NOLU OLCUTU
* Her cozum beraberinde yeni sorunlar getirir.
DIKKATE ALINMASI GEREKEN YASALAR VE OLCUTLER MURPHY YASASI
* Bir isin ters gitme olasiligi varsa, kesinlikle ters gidecektir..