25 Şubat 2010 Perşembe

Aylak Adam




"Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaydaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kim zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine; sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutmağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi , pırıl pırıldı. Herkesin, “- Veli ağanın öküzleri gibi öküz, yoktur, ” demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimizi, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!"

C. (Aylak Adam)

Ben Aylak Adam C. karşılasabilseydik bir abisi olarak Tutunamayan Selim Işık'a çok şey anlatabilirdim. Belki de hiç bir şey anlatmazdım, yolda karşılaşıp, birbirimizi hiç tanımadan geçip, giderdik.




Düşünüyorum da 2 haftalığına C. ile karşılaşsaydı keşke Selim. İki tutunamayanın karşılaşması... ama tutunamamak dışında çok farklılık var aralarında. Tamam ikisi de komplike, anti-kahramanlar, bir de yalnız kalmışlık. Ama Selim'e üzülen bizler C.'ye daha yakın hissetmiyor muyuz kendimizi?

Doktor Mörfi bu da mı yalan?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder